30 Ekim 2011 Pazar

İhtiyarlamak mı? Yaşlanmak mı?

Geçen gece benden yaşça büyük arkadaşlarımla beraberdim. Çoğu benden yaşça küçük ya da yaşıt arkadaşımla geçirdiğim zamanlardan daha neşeli, çocuksu, eğlenceli ve herşeyden öenmlisi samimi bir birliktelik idi. Çok güldük... ama çok. gecenin sonunda onlardan ayrılıp eve dönerken yolda şunları düşündüm:

Yaşlanmak ve ihtiyarlamak her nekadar eş anlamlı sözcükler olsalar da bana öyle değillermiş gibi geliyorlar. Sanki yaşlanmak fiziksel de... ihtiyarlık fikren bir eskimeymiş gibi. Yaşlı insanlar enerjilerini hiç kaybemezler, yaşlarının verdiği olgunlukla daha da yenilikçi, enerjik ve yaratıcı fikirlere sahiplerdir. Çünkü onlar gerçekten halen gençtirler. İhtiyarlar ise zihnen eskimiş oldukları için çok sıkıcı, ağır ve alışılmış düşüncelerle doludurlar. Ha bir de genç ihtiyarlar var. Onlar en fenası. Benden uzak olsunlar lüfen.

Canım annem halen benden genç tavırlarıyla bazen kendimi ihtiyar hissettirir. Ömrü uzun olsun... Çok  şanslıyım çevremdeki yaşı büyüklerin hemen hepsi yaşlanıyor... ihtiyarlamıyorlar.

Hepsinin ömrü uzun olsun...

Gökhan Okur, Lefkoşa, 30 Ekim 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder